17 Ağustos 1999 depremi ile gündeme gelen doğal afet sigortasının genel adı olarak geçen DASK , kar amacı gütmeyen ve işlerini sigorta tekniğine uygun olarak yürüten bir kurumdur. Doğal Afet Sigortaları Kurumu, 587 sayılı Zorunlu Deprem Sigortası’na Dair Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuş olan kamu tüzel kişiliğini haiz, ka r amacı gütmeyen ve sigortacılıkta “sigorta havuzu” adı verilen yapı esas alınarak düzenlenmiş bir kurum olup 7 kişilik bir heyet tarafından yönetilir ve Hazine Müsteşarlığınca denetlenir. DASK Zorunlu Deprem sigortası ile depremin yarattığı maddi hasarlar ve deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami ve heyelan gibi doğrudan neden olacağı maddi zararları poliçenizde belirtilmiş teminatlar kapsamında nakit olarak karşılar. Binanız kısmen ya da tamamen zarar görmüş olsa da güvence altındadır.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu amaçları arasında, bütün konutları depreme karşı güvence altına almak, m ali hasarların yükünü reasüre ederek paylaşmak, devletin deprem kaynaklı giderlerini azaltmak ve gelecekte oluşabilecek hasarlar için fon oluşturmak, ülkemizde sağlıklı yapılaşmaya katkı sağlamak, toplum genelinde sigorta bilincinin gelişmesine katkı sağlamak gibi sebepler bulunmaktadır. Bu amaçlara bakıldığında diyebiliriz ki DASK’ ın amaçları hem devletin hem de yaşayanların amaçları bakımından örtüşmektedir. Ülkemiz jeolojik konumundan kaynaklı olarak da doğal afetlerin çok sık görüldüğü bir bölgedir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda son 60 yılın rakamlarına bakıldığında 3’te 2’si deprem ve depremin getirdiği hasarlardan kaynaklıdır. Bu istatistiklerde göz önüne alındığında deprem sigortasının önemi ortaya çıkmaktadır. İhtiyacınız doğrultusunda edineceğiniz deprem poliçesi sayesinde olası bir hasar durumunda maddi kayıpları telafi eden somut bir güvenceye sahip olacaksınız. Binanın temelleri, ana duvarlar, binanın bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe ve istinat duvarları, tavan, taban, merdiven, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar ve bacalar gibi yapının bu benzeri nitelikteki tamamlayıcı bölümleri DASK standart teminatları kapsamındadır.

Pek çok bilim insanının da söylediği gibi ülkemiz bir deprem ülkesidir. Güncel deprem haritaları incelendiğinde ülkemizin büyük bölümünde ve nüfusun yoğun olarak yaşadığı kısımlarda, farklı derecelerde deprem kuşakları olduğu görülmektedir. DASK olası bir deprem sonrası oluşacak zararlar için yasal bir zorunluluk olmasının yanı sıra yaşamsal bir sorumluluk olarak da nitelendirilebilir. Zorunlu deprem sigorta primlerinde diğer sigorta türlerinde olduğu gibi şirketten şirkete değişen bir fark yoktur. Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun amacı, Zorunlu Deprem Sigortası ile olası bir deprem sonrası sigorta sahiplerinin hayatlarına kaldığı yerden rahatlıkla devam etmelerini sağlamaktır. Doğal Afet Sigortaları Kurumu, nam ve hesabına Zorunlu Deprem Sigortası sözleşmesi yapmaya yetkili sigorta şirketlerine, kendileri veya acenteleri tarafından yapılan Zorunlu Deprem Sigortası primi tutarı üzerinden İstanbul’da bulunan rizikolar için %12.5 oranında, diğer illerde bulunan rizikolar için %17.5 oranında komisyon ödenmektedir.


İş Yerleri DASK Kapsamına Girer Mi?
Marmara depremi sonrası hayata geçirilen ve 2000 yılında zorunlu hale getirilen DASK (Doğal Afet Sigortası Kurumu), yeni yapılan ve yapılmış olan konutların teminat altına alınması amacıyla kurulmuştur.

Yaşam alanlarında doğal afet, yangın, sel veya herhangi bir sebeple meydana gelebilecek hasarların karşılanmasında devreye giren DASK, konutları şartlar dahilinde teminat altına almakta ve olası hasar durumunda da zarar tazminini yapmaktadır. Gerekli belge ve evrakların yetkili firmalarca onaylanmasıyla oluşturulan DASK’ın devamlılığının ve geçerliliğinin korunması içinde her yıl düzenli olarak poliçelerin yenilenmesi gerekmektedir. Güven verici olması sebebiyle konutlarını bu sistemle teminat altına alan insanlar, aynı uygulamanın iş yerlerini de kapsayıp kapsamadığını merak eder hale gelmiştir.

DASK genel şartlarına bakıldığında bu durumun iş yerleri için geçerli olmadığı göze çarpmaktadır. Şöyleki DASK zorunlu deprem genel şartlar 2 A kapsamı dışında kalan binalar maddesi gereği; tamamı ticari veya sinai amaçlı kullanılan yapılar DASK zorunlu deprem şartları dışındadır. Şeklinde belirtilmektedir. Yasa ancak şu şekilde iş yerlerinin DASK kapsamına dahil edilebilineceğini vurgulamaktadır.

Tapuya kayıtlı, Mesken olarak inşaa edilen bina yada konutların içinde yer alan büro, dükkan, ticarethane gibi bölümlerin ancak DASK poliçesine sahip olabileceği yönündedir.DASK kapsamı dışında kalan iş yerlerinin güvence altına alınmasını talep eden mülk sahipleri bir başka seçenek olan İhtiyari Deprem Sigortası yaptırabilir, olası bir afet durumunda yapılarını teminat altına alabilir.

Düzeni bozulan yaşamın ve hayatların en kısa sürede yeniden eski istikrarına kavuşması aşamasında etkin rol oynayan DASK, artık zorunlulaşan yeni yasasıyla herkezin yanında ve yakınında yer almakta, insanların geleceğe, güvenle ve tereddütsüz bakmasını sağlamaktadır.

Zorunlu Deprem Sigortasındaki Son Mevzuat Değişikliği
Yaraların daha kısa sürede sarılmasına yardımcı olan, insanların yaşantılarına kaldıkları yerden yeniden en kısa zamanda başlamalarına katkıda bulunan sigorta sistemi, son zamanlarda yürürlüğe giren zorunlu sigorta takibine ilişkin yeni yönetmelik yasasıyla birlikte daha da önem kazanmışmıştır.12 alanı kapsayan bu zorunlu sigorta kriterlerinden biride deprem ve konut sigortasıdır. Hayatımıza ilk defa 2012 yılında çıkan afet sigortası kanunu ile girmeye başlayan ve en son ocak ayından itibaren yürürlüğe giren yeni mevzuat değişikliği ile ‘Bütün meskenlerin deprem sigortası yaptırmasını zorunlu’ hale getiren bu yasa ilegeleceğimizin ve yapılarımızın güvence altına alınması amaçlanmıştır.

Önemini vurgulamak ve kullanımını yaygınlaştırmak adına sigortası olmayan yapıların satış, kiralama, elektrik, su ve doğal gaz abonmanlıklarının da onaylanmayacağını açık bir şekilde ifade eden DASK. konut sahiplerinin her yıl bu poliçeyi yenilemekle mükellef olduğunu da beyan etmiştir. Her yıl belirli bir miktar artışın olduğu ve primlerin yapıların özelliklerine bağlı olarak belirlendiği bu işlemde;yapının bulunduğu il, bölge, deprem risk durumu, kat sayısı, M2 si, fiyat belirlenmesinde rol oynamaktadır.

Tabi ki DASK yaptırılırken göz ardı edilmemesi gereken bazı kriterler dikkat çekmektedir. Doğru beyanda bulunmak ve bilgileri eksiksiz olarak kuruma bildirmek bunların en başında gelmektedir. Konut inşa bedeli yerine, satış bedeli üzerinden sigortalanan yapıların olası bir zarar durumunda bir kazanç sağlamayacağı aksine cebinizden daha fazla miktarda bir ödenek çıkacağı unutulmaması ve bilinmesi gereken bir ayrıntıdır.

Çünkü böyle bir durumda sigorta sadece beyan edilen kısımla muhatap olmaktadır. yanlış beyana dayalı hasarlardan kişi sorumlu tutulmakta ve hiç bir hak talebinde bulunamamaktadır.Bunun yanı sıra deprem kaynaklı yangın, sel, infilak gibi özelliklerin de poliçe kapsamına dahil edilmesine dikkat edilmeli ve dilenirse eşyalarında sigorta kapsamına ayriyeten dahil edilmesinin sağlanabileceği bilinmelidir. DASK sigortası yaptırırken kişinin kimlik bilgilerinin yanı sıra, meskenin kullanım şekli, hasar durumu, yapı tipi, kat sayısı ve inşa yılı ile bulunduğu kat ve tapu bilgileri ile tapu fotokopisi mutlaka belirtilmesi ve ibare edilmesi gereken evraklar arasında yer almaktadır.

Zorunlu Deprem Sigortası İndirimi Nasıl Hesaplanır?
Ülkemizde geçmiş senelerde yaşanılan deprem felaketleri ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’na bakıldığında ülkemizde deprem riskinin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Marmara, Ege ve Doğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere tüm bölgelerde yaşayanlar zorunlu deprem sigortası yaparak ev ve iş yerlerini güvence altına alabilirler. Deprem sigortası yasal zorunluluk olduğu kadar hayati bir zorunluluk olarak da algılanmalıdır.

Deprem sigortası ile depremin ve deprem sonucu oluşabilecek yangın, infilak, tsunami, yer kaymasının sigortalı binada oluşturabileceği maddi zararlar DASK tarafından, sigorta bedeli kadar teminat altına alınmaktadır. Azami teminat limitini DASK her yıl yapı maliyetlerindeki artış doğrultusunda belirlemektedir ve 2013’den itibaren bütün yapı tiplerinde 150 bin TL olarak belirlenmiştir. Azami teminat tutarının tespitinde mevcut yapı stokunun büyük bir kısmını oluşturan binaların yeniden inşa bedeli dikkate alınmaktadır. Evinizin DASK primini hesaplamak için sigorta primi tutarını, binanın bulunduğu deprem risk bölgesi, binanın yapı tarzı, meskenin brüt yüzölçümü olmak üzere 3 faktör belirlemektedir. Zorunlu Deprem Sigortası indirimi süresi dolan zorunlu deprem sigortası poliçelerini 30 gün içerisinde yenileyenlere ilk yenilemede %10, sonraki yenilemelerde ise %20 indirim fırsatı sunmaktadır. Ayrıca ruhsat tarihi 2007 yılı ve sonrasında inşa edilen binalara tarife fiyatı üzerinden %10 indirim sağlanıyor ve her iki fırsattan da yararlanabildiğinizde indirim oranı %30 oranını bulmaktadır. Riskin en yüksek olduğu birinci deprem bölgesindeki 100 metrekarelik betonarme bir ev ya da iş yerinin deprem sigortası prim bedeli aylık ortalama 14 liraya geliyor. Riskin azaldığı bölgelerde ise bu prim bedeli daha düşük olmaktadır. Zorunlu Deprem Sigortası indirimi çeşitli güncellemeler ve yasalar gelmesinden sonra 2.7 milyon yeni poliçe olmuştur.

Türkiye’deki konutların %38’lik kısmının poliçesi bulunmaktadır ancak bu oranda Zorunlu Deprem Sigortası indirimi ve Afet Sigortaları Yasası kapsamında güncellenen, konut kredisi ve tapu işlemlerinin yanı sıra elektrik ve su aboneliği işlemlerinde de zorunlu deprem sigortası şartının aranması katkı sağlamıştır. Bu 2.7 milyonluk yeni poliçeye büyük katkı sağlayanZorunlu Deprem Sigortası indiriminden yararlanabilmek için öncelikle sigortanızın bitiminden itibaren 30 günü geçirmeden yenilemelisiniz. İlk yenilemenizse%10’luk bir indirim kazanabileceğinizi ve sonraki yenilemelerde ise %20 oranında indirim fırsatınız olacağını unutmayın.

Hasarlı Bina DASK`tan Yararlanabilir Mi?
Zorunlu deprem sigortası DASK ile ilgili bir merak konusu da “hasarlı bina DASK ‘tan yararlanabilir mi?” Bazı şartlar doğrultusunda hasarlı binalarda DASK kapsamında güvence altına alınmıştır. Binanın daha önce depremde hasar görmüş olması, onarılmış olması ve onarıldığına dair belge ile ispatlanması gerekmektedir. Bu şartların kapsam dışında olan bazı hasarlar ya da hafif hasarlı konutların deprem sigortası, sigortalının beyanına bağlı olarak işleme alınır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca hasar gören binalar, hafif hasarlı, orta hasarlı ve ağır hasarlı olmak üzere 3 bölüme ayrılarak sigortalanır. Peki bu hasarlı binalar DASK ‘tan yararlanabilir mi? Hafif hasarlı binalar olarak belirtilen konutlar sigortalının isteği doğrultusunda sigortalanabilir. Orta hasarlı binaların DASK ‘tan yararlanabilmesi için konutların onarım ve güçlendirilmesinin yapılması gerekmektedir. Orta hasarlı binaların onarımdan sonra oturabilir olduklarını kanıtlayan “Yapı Kullanma İzni” alınması gerekmektedir. Eğer “Yapı Kullanma İzni ” alınamıyorsa, yapı denetimi olan illerde onarımı denetleyen denetim firmaları tarafından onarım ruhsatına uygun olarak yapıldığını gösteren bir belge ile kanıtlamaları yeterli olacaktır. Ağır hasarlı binaların DASK ‘tan yararlanabilmesi mümkün değildir. Çevreye zarar vermeyecek şekilde yıkılmaları gerekmektedir.

İhtiyacınız doğrultusunda edineceğiniz deprem poliçesi sayesinde olası bir hasar durumunda maddi kayıpları telafi eden somut bir güvenceye sahip olacaksınız. Ancak zorunlu deprem sigortasının kapsayacağı hakların belirli bir sınırı var. Bu sınırların içinde binanın temelleri, ana duvarlar, binanın bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe ve istinat duvarları, tavan, taban, merdiven, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar ve bacalar gibi yapının bu benzeri nitelikteki tamamlayıcı bölümler DASKstandart teminatları kapsamındadır. Ayrıca deprem sonucu çıkan yangın, infilak, yer kaymasının sebebiyet verdiği zararları da teminat altına alınmış durumdadır. Yaygın hasara yol açan deprem durumlarında bölgede etkilenen konutlar, “Acil Yardım Süresi” durumu geçene kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığından “Hasarsız” ya da “Az Hasarlı” belgesi almak şartı ile konutlarını sigortalatabilirler. Hasarlı binaların sigortalanması kadar önemli olan bir konu da ”Deprem Sonrası Hasar Bildirim Süreci” hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmaktır böylece sigorta işlemleri sırasında sıkıntı yaşanmaz.

Deprem Sigortası Yaptırmazsak Ne Olur?
Türkiye bulunduğu jeopolitik durum itibariyle bir deprem bölgesidir. 17 ağustos 1999 depreminde yaşadığımız büyük maddi ve manevi kayıplar sonrasında bunun idrakine vardık. DASK zorunlu deprem sigortası olası bir deprem durumunda yaşanacak kayıpları minimum seviyeye indirgemek ve konut sahiplerinin mağduriyetten korumak için yapılandırılmış bir sigorta türüdür. Konut sahipleri deprem sigortası yaptırmazsalar olası risk durumunda, sigorta sahiplerinin yararlanabileceği imkanlar dan yararlanamayacaklar ve mağduriyet yaşama durumları maksimum seviyede olacaktır. Diğer sigorta türlerinin aksine kar amacı gütmez. Sigorta şirketleri, zorunlu deprem sigortası için konut sahiplerinden aldıkları primleri ortak sigorta havuzunda topladıkları ve bu şekilde paylaştıkları için hiç bir sigorta şirketinde bu primler farklılık göstermez. Sahibi olduğunuz konutun bulunduğu risk bölgesi oranına göre ödediğiniz prim değişir. Yüksek risk bölgesinde konut sahibi olan vatandaşlar, düşük seviye risk bölgesinde konut sahibi olanlara göre daha yüksek prim öderler. En yüksek risk bölgesindeki konutun aylık ortalama prim tutarının 14 TL olduğu tespit edilmiştir.

Afet Sigortaları Kanunu’na göre, zorunlu deprem sigortası yaptırmayanlar konut kredisi ve deprem durumu ile binanın zarar görmesi sonrası yapılan yardımlar gibi devletin sunduğu çeşitli imkanlar dan yararlanamayacaklar. Ayrıca evlerine doğal gaz, elektrik ya da su bağlatmak için başvurduğunuzda sizden zorunlu deprem sigortası yaptırdığınıza dair belge istenmektedir. Konutların alım, satım ve kiralama işlemleri içinde deprem sigortası şartı aranacak aksi halde bu konutlar için bu işlemler yapılamayacaktır. Yapılan bu çalışmalar ile zorunlu deprem sigortasının öneminin anlaşılması ve sigortalı konut sayısının artması amaçlanmıştır ve bu amaca ulaşılmıştır. Türkiye’deki konutların %38’i zorunlu deprem sigortası sahibidir. Zorunlu deprem sigortası ile konutların tavan, taban, koridor, merdiven, asansörler, sahanlıklar, istinat ve bahçe duvarları ve konutun benzeri kısımları bir deprem durumunda zarar görmesi halinde maddi hasarı ödediğiniz primler doğrultusunda devlet tarafından karşılanacaktır. Bu yardımlar sayesinde konut sahiplerinin hayatlarını eski düzenine sokmaları daha da kolaylaşacaktır. Ayrıca evlerine deprem sigortası yaptırmayan konut sahiplerinin, konut sigortası yatıramayacaklardır. Yani konut sigortası deprem felaketini kapsam altına alsa da zorunlu deprem sigortanız olmadan yaptıramayacaksınız.

Ödediğiniz deprem sigortası primleriyle risk durumlarına karşı konutunuzu güvence altına almanızın yanı sıra depremzedelere destek olduğunuzu da unutmayınız. Her yıl yenilenmesi gereken zorunlu deprem sigortası olan konut sahipleri, her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, enkaz kaldırma masrafları, kira mahrumiyeti, işyerleri için söz konusu olan kar kaybı, iş durması, işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri hasarlar, ölüm dahil olmak üzere bütün bedeni zararlar ve manevi tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında olduğunu bilmesi gerekmektedir. Zorunlu deprem sigortası yaptırmayan konut sahipleri yukarıda sayılan yardımlara ve hayatlarını eski düzenine getirmek için devlet tarafından sağlanan desteklere sahip olamayacaktırlar.

DASK Yenileme İndiriminden Nasıl Yararlanılır?
Deprem sigortası primi hesaplamalarında bu 5 bölgeden her biri için yapı tarzlarına bağlı olarak belirlenmiş fiyatlar uygulanmaktadır. Deprem riski taşımaları açısından bakılarak, yüksek riskli bölgelerde oturanlar daha yüksek primler, düşük risk taşıyan bölgelerde oturanlar daha düşük primler ödemektedirler.

Zorunlu deprem sigortası genel şartları 1 Ocak 2013 itibariyle güncellendi. Bu güncelleme ile yıllık poliçe yenileme esnasında DASK yenileme indirimi olarak % 20 indirim alabiliyorsunuz. Ayrıca poliçe yenilemesi indirimine ek olarak %10 inşa yılı indirimi de ekleniyor. Böylece bu iki indirimden de yararlanarak %30 oranında bir indirim sağlanabiliyor. Ancak atlanmaması gereken bir ayrıntı var ki 2013 yılı güncellemesiyle sağlanan DASK yenileme indirimi her konut için ancak inşa indirimi 2007 yılından sonra yapılan binalar için geçerlidir, binanız 2007 yılından önce inşa edilmişse bu indirimden yararlanmaya hakkınız bulunmaz. İnşaat maliyetlerindeki artış göz önünde bulundurularak yapılan düzenlenmeye göre, prim tutarındaki %9 artış, birinci derece deprem riski taşıyan bölgedeki 100 metrekarelik konutun sigorta priminin yıllık 164, aylık 14 lira olmasına sebep oluyor. Ama yeni DASK indiriminden sonra tutar 115 liraya düşüyor. Primlerde üst limit ise 150 bin liradır. DASK yenileme indirimi 2014 yılından sonra kademeli olacak ve mart 2014’e kadar poliçelerini ilk kez yenileyecek olan konut sahipleri mevcut olan bu indirimden yararlanacak fakat bu tarihten sonraki yenilemelerde indirim oranı %10 ‘a düşecektir. Doğal Afet Sigortaları Kurumu, süresi dolan zorunlu deprem sigorta poliçelerini 30 gün içinde yenileyenlere ilk yenileyenlere ilk yenilemeleri için yüzde 10, sonraki yenilemelerde ise yüzde 20 indirim fırsatı sunmaktadır.

Zorunlu deprem sigortası kapsamına giren 17.7 milyon konuttan 6.7 milyonunun poliçesi bulunuyor. Yani Türkiye’deki konutların %38’lik bir kısmına tekabül eden bu yüzdeye göre deprem sigortasının önemi tam olarak anlaşılamamış görünüyor. DASK yenileme indirimi ve Afet sigortaları yasası ile birlikte konut kredisi ve tapu işlemlerinde zorunlu deprem sigortası aranmasına ek olarak elektrik ve su aboneliği işlemlerinde de konutların deprem sigortasına bakılması, poliçe artışına önemli bir oranda etkili olmuştur. Yasanın yürürlüğe girmesi ile DASK uygulaması 2.7 milyon yeni poliçe kazandı. Kanunla birlikte sisteme gelen poliçelerin yenilenmesini hedefleyen kurum, konut sahiplerinin poliçe süreleri sona ermeden ve sona erdikten sonrada hatırlatma mesajları gibi seçeneklerle de ciddi bir takip mekanizması sürdürüyor.